Ankara içi hızlı kurye Sexshop destek

Fleshlight Vajinalar


Sexshop indirimler

Fantezinin Sınırlarını Bilmek Gerekiyor


Cinsellik duygularla yapılan bir eylem olmasına rağmen hislerimize bazen şiddet de ekleniyor. Cinsellikte şiddet bir fantezi olarak görülse de sınırları bilmek gerekiyor.

Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram. Cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor. Kimi cinselliği odak noktası yaparken kimi ikinci plana atıyor. Ama ne olursa olsun cinselliğin bir ilişkinin olmazsa olmazı olduğu gerçeği hiç değişmiyor.

''BEN NE DERSEM ONU YAPACAKSIN''

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe, "Şiddeti, bir kişiye onun isteği dışında yapılan uygulamalar olarak nitelendirebiliriz. Bu fiziksel ya da duygusal olabilir ama şiddet olabilmesi için rızanın olmaması şart. Cinsellikte böyle bir şiddet olabilir ama buna çiftin birlikte karar vermesi gerekiyor. Eğer iki taraf da bu tür oyunlardan, sertliklerden hoşlanıyorsa, bunu birbirlerinden talep ediyorsa ve rahatsızlık duymuyorsa o çift için bu durum normaldir ve adı fantezidir. Zaten cinsel fantezilerin geneline baktığınızda ufak aşk oyunlarıyla birlikte fiziksel ve duygusal bazı şiddet unsurlarının bunun içinde olduğunu görürüz. Duygusal şiddette erkek de kadını aşağılayabilir ya da kadın da erkeği. Örneğin ''Kölemsin, ben ne dersem onu yapacaksın.'' derken bağırabilir, saçını çekebilir. Bu tip durumlar her iki tarafın da rızası olduğu takdirde fantezi olarak nitelendirilir, çiftler tarafından cinselliğe bir tat kattığı düşünülebilir." diyor.

NE ZAMAN AŞIRIYA KAÇAR

Karşı tarafa zarar verdiğinde aşırıya kaçılmış oluyor. Çoğu cinsel fantezide, bu tür zararlar var. Zaten o zararı hissetmek haz veriyor. Kadınların erkeklerin vücudunda tırnaklarıyla açtığı çizikler, erkeğin şaplak atarken kadında yarattığı acı bu fantezinin bir parçası. Buradaki kriter, zarardan ziyade rızanın olmaması ve hayata kastedecek niteliklere ulaşmaması. Dr. Cem Keçe, "Rızanın olmadığı ve hayata kasteden durumları biz anormal olarak görüyoruz ve şiddet olarak adlandırıyoruz. Bu, cinselliğin sado-mazo yönünü oluşturuyor. Çünkü hepimizin içinde sadist ve mazoşist bir çekirdek var, bu doğaya gelişimizle ilgili bir konu. Çünkü annemizden doğduğumuzda ciğerlerimize havayı ilk çekişimizde canımız çok acır, ilk acıyı o an hissederiz." diyor.

İKİ TARAFIN DA RIZASI GEREK

Partnerlerden biri yatakta şiddeti seviyor fakat diğeri bundan hoşlanmıyorsa bu çiftin arasında büyük bir problem var demektir. Bir tarafın rızası yoksa bunun adı tacizdir, tecavüzdür ya da cinsel şiddettir.

NASIL BİR TEDAVİ UYGULANIYOR

Dr. Cem Keçe, "Terapistler cinsel işlev bozukluklarını tedaviye yönelik bir çalışma yap›yorlar ama bunu yaparken, çiftin ilişkisini de gözetiyorlar. İlk olarak çiftin ilişkisine bakıyor, ilişkiyi yapılandırıyorlar. Daha sonra eğer aşk oyunları adı altında ev ödevlerini uygulayabilecek durumdaysa çifte önce aşk oyunlarını anlatıp seansta izlettiriyorlar. Ardından zihinlerinde canlandırmalarını ve olası sorunlardan söz etmelerini istiyorlar. Seansta zihinsel canlandırmayla yapılan bu oyunları daha sonra evlerinde yapmalarını istiyorlar. Çift bunları evde uyguladıktan sonra geri bildirim veriyor ve ardından cinsel terapist gerekli yerlerde müdahale ediyor. Bu tedavinin en son aşaması oluyor ama öncesinde cinsel bilgilendirmeler yapılıyor. İkinci aşamada ise cinsellikle ilgili problem neyse o konuyla ilgili sorunların seansta ele alınması sağlanıyor, daha sonra davranışsal ev ödevleri adı altında aşk oyunları veriliyor. Ama böyle bir süreç başlamadan önce çift ayrı ayrı değerlendiriliyor. Ardından terapist bir formülasyon yapıyor, buna göre de az önce anlattığım basamakları uyguluyor." diyor.

CİNSEL ŞİDDET HUKUKSAL BİR PROBLEM

Cinsel şiddet ise bir zorlama, hukuksal bir problem. Birinin rızası olmadan ona zorla, duygusal ve fiziksel olarak şiddet uygulamak, canını acıtmak, zarar vermek hukuksal olarak suç sayılıyor ve bunun adı cinsellik olmuyor. Maalesef kadınların çoğu eşleri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor. Dr. Cem Keçe, "Eşi tarafından tecavüze uğrayan kadınlarda güven problemi oluyor. O an ya da daha sonraki tüm partnerlerine karşı güvensizlik besliyor. Ciddi bir özgüven problemi yaşıyor, kendisini aşağılıyor, değersiz, önemsiz biri olduğunu düşünmeye başlıyor. Genellikle de depresif bir ruh haline bürünüyor. Hayattan tat alamıyor, içine kapanıyor, en ufak bir uyarandan korkuyor, ürküyor. Yani hayatı yaşayamayacak, işini sürdüremeyecek bir hale geliyor ve herkesin ona kötülük yapacağı paranoyasına kapılıyor. Takdir edersiniz ki, bu durum o kişiyi insanlıktan çıkarıyor." diyor.

BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ

Cinsel şiddet gösteren erkeklerin büyük çoğunluğu hem duygusal hem de fiziksel şiddete maruz kalmış oluyor. Bu kişilerde öncelikle sertleşme, erken boşalma problemi olabiliyor. Normal cinsel ilişkiye karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. İlk başta partner uyum göstermiyorsa, ona karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. Partner biraz sertleşip, kişiyi aşağılamaya başladığında haz alabiliyorlar. Fakat normal bir partner duygusal yaklaşırsa, ereksiyon gerçekleşemiyor. Çünkü bu erkeklerin hazlanması sertlikle ilgili. Bu nedenle benzer isteklere sahip kişiler birbirlerini buluyorlar.

TÜRK AİLE YAPISINI TEHDİT EDİYOR

Bir tarafın cinsel şiddet istemesine karşılık diğerinin istememesi, şiddet isteğinin dışarıda giderilmesine yol açar mı? Aldatmalar, dışarıda arayışlar, hayat kadınlarıyla bu tür tecrübeler yaşanması olabiliyor. Bunlar da Türk aile yapısını tehdit ediyor.

YATAKTA VAHŞİLEŞEBİLİYORLAR

Şiddet seven erkeklerin ortak özellikleri neler? Daha agresif ve saldırgan oluyorlar, konuşmaları maçoluk ve küfür içeriyor. Trafikte araç kullanırken sert davranıyorlar. Bazıları da dışarıda mülayimken, yatakta vahşileşebiliyor.



Sexshop bankalar
LiveZilla Live Chat Software
LiveZilla Live Chat Software